Uzun mesafe yarışlarında ters gidebilecek çok faktör var. Bunlar arasında su
ve elektrolit dengesi belki de en çok dikkat edilmesi gerekenlerin başında
geliyor. Çünkü ilk bakışta kolay gibi gözükse de çoğu zaman en büyük
problemlerin kaynağını bu denge oluşturuyor. Bu problemin çözümünün çok basit
olmamasının çeşitli sebepleri var. Öncelikle her yarışçı için bu değerler
farklı ve her yarışçıya uyacak tek bir değer bulmak mümkün değil. Genel
deneyimlere göre, 4-5 saat uçan kuş için 15-20 ml su tükettiği bir
uçumda, farklı bir kuş 10-15ml su içerek tamamlayanlar olabilir. Tuz değerleri
ise su kaybı değerlerinden daha da değişken. Her ikisi de yarışçı kuşun kaç yıldır
dayanıklılıkla yarıştığına, metabolizmasına, ağırlığına, hava sıcaklığına
karşı nasıl tepki verdiğine ve daha birçok faktöre bağlı olarak büyük
değişiklikler gösterebiliyor. Dahası aynı kuşun aynı etapta ve aynı sıcaklıkta
kaybettiği su ve elektrolit miktarları da yılın farklı dönemlerinde
değişebiliyor. Örneğin vücudun sıcak havaya uyum sağlamadığı Nisan-Mayıs
aylarında çok daha fazla su ve tuz kaybederek uçtuğu etabı, Ağustos ve Eylül
aylarında, aynı sıcaklıkta ve aynı hızda uçarken daha az su ve tuz kaybederek
tamamlayabilir. Tüm bunlar kuşların vücudunu tanımaya ve verdiği sinyalleri
doğru analiz etmeye mecbur kılıyor. Elektrolit: Elektrolitler kasların normal
şekilde çalışmasında, sindirim sistemi ve vücut fonksiyonlarında rol oynayan
sodyum, potasyum, magnezyum, kalsiyum ve klorür gibi suda çözünen iyonlara
verilen isimdir. Uzun sureli antrenman ve yarışlarda bu elektrolitler vücuttan
atılır. Tuz eksikliğinin vücutta yarattığı problemler artık her araştırmada net
şekilde ortaya konmuş durumda. Bu yüzden özellikle 3-4 saat ve üzeri
antrenmanlar ile yarışlarda tuz veya tuzlu besinler almak son derece önemli.
Diğer elektrolitlerin vücuttan kaybedilme miktarı daha az olduğu için çeşitli
karşıt görüşler ve araştırmalar mevcut. Konuyu dağıtmamak adına bu başka bir
yazının konusu olabilir. Ancak bu konu hakkındaki birçok kaynakta elektrolit
dendiği zaman kastedilmek istenilenin ilk olarak tuz miktarı olduğunu söylemek
çok yanlış olmaz. Sodyum (Na+)Vücuttaki toplam su miktarını kontrol etmekten
sorumludur. Aynı zamanda kan hacmini düzenlemesi kas ve sinir fonksiyonlarının
korunması için önemlidir. Vücuttaki sodyum fazlalığı veya eksikliği halinde
uyuşukluk ishal, kafa karışıklığı, yorgunluk ve kas spazmları ve beyin
fonksiyonlarının kurgular oluşturması.
Klorür (Cl-) Vücudun çeşitli bölümlerindeki sıvı basıncının ve dengesinin
korunması için sodyum ile birlikte yakından çalışır. Ayrıca vücuttaki asidinin
korunması ile kan, doku ve organlardaki pozitif iyonların dengelenmesi için
hayati önem taşır.
Potasyum (K+) Vücuttaki karbonhidratların parçalanması, doğru büyümesinin
sürdürülebilmesi, kalp atışının düzenlenmesi ve kas fonksiyonlarının doğru
çalışması için son derece önemlidir.
Magnezyum (Mg++) Vücuttaki 200’ün üzerindeki biyokimyasal reaksiyonlar için
gerekli olan bu elektrolit aynı zamanda DNA ve RNA sentezinde önemli rol oynar.
Ayrıca sinir ve kas fonksiyonlarının korunması, bağışıklık sisteminin
güçlenmesi, kalp atışının istikrarının korunması, kan şekerinin stabilize edilmesi,
kemiklerin oluşumunu desteklemek için gereklidir.
Kalsiyum (C **) Kemiklerin oluşumu, sinir uyarılarının iletimi, kan
pıhtılaşması ve kas kasılması için gereklidir. Vücutta bulunan en bol
mineraldir.
Fosfat (HPO4-) Fosfat anyonu kemiklerin güçlendirilmesi için
kalsiyumla birlikte çalışır. Aynı zamanda hücreler içerisinde enerji üretimi ve
doku büyümesi için gereklidir. Hücre zarları ve DNA için önemli bir yapı
taşıdır.
Bikarbonat (HCO3-) Vücudun uygun pH seviyesinin korunması
için gereklidir. Sonuç olarak sağlıklı bir yarışçı kuşun elektrolit
dengesini takip etmek ve ihtiyacını karşılamak kuşun sağlığı, direncini ve
vücudunun tam anlamıyla çalışmasını sağlayan en önemli faktördür.
Hazırlayan ve sunan: Bülent YILMAZ