Posta güvercinleri

Posta güvercinleri Posta güvercinlerinin dünya üzerindeki geçmişinin çok eskilere, milattan önce 1200 yıllarına dayandığı söyleniyor. Bu yıllarda Mısır’da güvercinlerden haberleşme amacı ile yararlanıldığı bilinmektedir. Posta güvercinleri Osmanlıda da kullanılmıştır. Osmanlı dönemi öncesinde bu güvercinlerin Türkler tarafından posta güvercini olarak kullanılmaya başlaması Büyük Selçuklular döneminde başlamıştır. I. Haçlı seferi olarak bilinen ve 1098 yılında Kudüs’ün alınması ile son bulan savaşlar sırasında Türklerin, “Bağdat güvercini” adı verilen posta güvercinleri aracılığı ile haberleşmeyi sağladıkları bilinmektedir. 1169 yılında Eyyubi hanedanlığının ilk hükümdarı olarak Mısır’a hükümdar olan Selahaddin Eyyubi’nin haçlı orduları ile olan savaşları sırasında ve özellikle de III. Haçlı ordularının 1191’de Akka kuşatması sırasında bütün haberleşme sistemini Bağdat güvercinleri ile sağladığı bir gerçektir. Haçlı orduları vurdukları bir güvercin sonucu bu haberleşmenin varlığını ortaya çıkarabilmişlerdir. Postacılık nasıl öğretilir? Posta güvercinlerinin ömürleri 10 -15 yıl kadardır. Mesafe uçmaya alışmaları için ilk önce grup halinde en fazla 5 km. uzağa götürülüp toplu olarak bırakılırlar. Geri dönmeyi başaran yavrular için yavaş yavaş mesafe artırılmaya başlanır. 30 - 40 km kadar uzaklıktan bırakılan kuşlar geri gelebiliyorlarsa, artık kuşlar belli aralıklarla tek tek bırakılmaya başlanır. İlk bırakılan kuş gözden iyice kaybolduktan sonra ikincisi bırakılmalıdır. Böylelikle kuşların birbirini takip etmeleri önlenir. Yani sınavda kopya çekmenin önüne geçilmiş olunur. Amaç kuşların kendi yeteneklerini geliştirmesini sağlamaktır. Açlıkla imtihan Kuş yuvasına geri döndüğünde salma girişinden yuvanın içine girmesi şarttır. Bunu sağlayabilmek için belli bir eğitim uygulanır. Öncelikle kuşlar hiçbir zaman tok karına uçurulmazlar. Yuvasına geri döndüğünde yeminin ve suyunun kendisini o delikten girdiğinde beklediğinden emin olmalıdır. Peki, koca gökyüzünde yönlerini nasıl bulurlar? Güvercinlerin sinir sistemi ilginçtir. Kafatasları ile beyinleri arasında bulunan ferromanyetik bazı tanecikler, yerin manyetik alanına karşı duyarlıdırlar. Güvercinler bu sistem sayesinde yerin manyetik alanındaki değişimleri hissedebilmektedirler. Bu sistem güvercinlerin çok uzaklardan uçurulduklarında bile yönlerini kolaylıkla bulabilmelerine yardımcı olmaktadır. Barışın sembolü Güvercinler, tüm dünyada barışın sembolü olmuştur. Gagasında tuttuğu küçük zeytin dalıyla, Hz. Nuh’un (as) gemisine müjde uçuran, mavi semalarda bembeyaz kanatlarıyla salınan bir güvercin, o zaman olduğu gibi zihinleri, gönülleri süsler her daim. Şurası bir gerçek ki, barış ancak bu kadar güzel temsil edilebilir… Resulullah Efendimizi (asm) öldürmek için yola çıkmış olan müşriklerin, onun bulunduğu mağaranın girişinde örümcek ağlarını ve barışın temsilcisi olan o sevimli güvercinleri görüp içeriye girmeden dönmeleri de ne kadar da mânidardır.